Mezkla

İstanbul'da doğan ve kıyı tarafından şekillendirilen Mezkla'nın bu ifadesi, Günlüklü Koyu'nun ruhunu taşır: ışığı, ritmi, sessiz bolluğu. Tüm gün menüsü, taze yakalanmış deniz ürünlerinin, ateşte ızgara edilmiş sebzelerin ve fırından yeni çıkmış, el yapımı ekmeklerin sadeliğiyle günle birlikte hareket eder.

Geleneksel Meksika tekniklerine dayanan ve Akdeniz malzemeleriyle nazikçe şekillendirilen her yemek hem aşinalık hem de sürpriz barındırıyor. Hiçbir şey zorlama hissettirmiyor—sadece toprağa, ateşe ve denize hitap eden parlak, topraklayıcı tatlar. Denize açık ve rahat olan Mezkla, Ahãma'nın sessiz manzarasıyla ritim içinde yaşıyor. Sahil ortamı sıcak ve telaşsız—oyalanmak, bir araya gelmek, zamanın yumuşamasına izin vermek için bir yer. Toprak tonları, yıpranmış ahşap ve kumdan ve ormandan alınan dokular hem topraklanmış hem de özgür hissettiren bir alan oluşturuyor.

Burada, Mezkla'nın Meksika kökenlerinin cesur ruhu Akdeniz kıyısının rahatlığıyla uyum buluyor. Her yemek katmanlı, cömert ve paylaşılmak üzere yapılmış - lezzetle canlı, ancak sadelikle köklü. İster suyun kenarında uzun bir öğle yemeği, ister yıldızların altında ateşin aydınlattığı bir akşam yemeği olsun, Mezkla bağlantıyı davet ediyor: toprağa, yemeğe ve bir

Denizin yeniden canlandırdığı Mezkla.