AY
AY ilkel olanın rafine olanla buluştuğu yerdir. Vahşi kıyı, atalardan kalma anılar ve toprağa duyulan derin saygıyla şekillenen ateşle yönlendirilen bir yemek deneyimi. Burada yemek pişirme alevle başlar ve hisle. Her şeye duman, tuz ve yavaş ateşin sabrı dokunur. Eski yollar elleri yönlendirir, ancak içgüdü lezzeti yönlendirir.
Malzemeler yerel, mevsimlik ve dürüst. Yaşlanmış yağlı ton balığından ve vahşi yakalanmış ıstakozdan kuzu ciğeri bifteğine ve bütün kızarmış oğlak keçisine kadar her yemek ritüele dayanıyor, ancak sürprizlerle dolu.
Odun ateşinde pişirilmiş deniz ürünleri tabakları, bottarga, dumanlı tarama, tuzda pişirilmiş karidesler ve toplanmış otlar kör ateşlerde yavaş yavaş pişirilmiş burundan kuyruğa etlerle buluşuyor. Mezeler bol miktarda, turşu ve kömürleşmiş. Soslar unutulmuş Anadolu ritüellerini yansıtıyor, limon, sirkeli rezene ve yerel zeytinyağı ile tamamlanıyor.
Bu geçmişe değil, esas olan bir şeye dönüş. Hikayelerin yavaşça yandığı, ve her lokmanın ateşin sıcaklığını taşıdığı bir masa.
AY Ege'nin alevle söylenmiş ham şiiridir.

Search